27 Temmuz 2010 Salı

ezilenlerin geleneği

bu yaz okuduğum kitaplar hakkında yazıcam bişiler yavaştan başlıyım diyorum. daha önce harı yazmıştım.en son walter benjamin in son bakışta aşkı nı okuyorum.bitti bitecek.ama yine yazıyım dedim.aslında sadece tarih hakkında olan kelamlarında bi iki bukle koyucam buraya.yeter diye düşünüyorum.benjamin hakkında ilk hayatından bir kesiti anlatan "Benjamin-Dar Geçitteki Aydın" ı okumuştum Jay Parini den geçen sene.aslında hayatının ilginç bir yönü var.burjuva bir yaşam tarzı ve daha sonrasında alman faşizminin getirdiği sefalet içindeki bir son.şimdide yangın alarmını okumayı düşünüyorum.

Tarih Meleği

Hazırım kanat çırpmaya
"Dönsem," derim, "dönsem geriye"
Bir an daha kalırsam burada
Korkarım hiç dönemem diye.


Gerhard Scholem, "Meleğin Selamı"




Klee'nin "Angelus Novus" adlı bir tablosu var. Bakışlarını ayıramadığı bir şeyden sanki uzaklaşıp gitmek üzere olan bir meleği tasvir ediyor: Gözleri faltaşı gibi, ağzı açık, kanatları gerilmiş. Tarih meleğinin görünüşü de ancak böyle olabilir, yüzü geçmişe çevrilmiş. Bize bir olaylar zinciri gibi görünenleri, o tek bir felaket olarak görür, yıkıntıları durmadan üst üste yığıp ayaklarının önüne fırlatan bir felaket. Biraz daha kalmak isterdi melek, ölüleri hayata döndürmek, kırık parçaları yeniden birleştirmek... Ama Cennet'ten kopup gelen bir fırtına kanatlarını öyle şiddetle yakalamıştır ki, bir daha kapayamaz onları. Yıkıntılar gözlerinin önünde göğe doğru yükselirken, fırtınayla birlikte çaresiz, sırtını döndüğü geleceğe sürüklenir. İşte ilerleme dediğimiz şey, bu fırtınadır…


Ezilenlerin Geleneği

Ezilenlerin geleneği gösteriyor ki, içinde yaşadığımız "olağanüstü hal" istisna değil kuraldır. Buna denk düşen bir tarih anlayışına ulaşmak zorundayız. O zaman açıkça göreceğiz ki, gerçek olağanüstü hali yaratmak bize düşen bir görevdir. Böylece, faşizme karşı mücadelede daha iyi bir konuma ulaşacağız. Faşizm, talihini biraz da, hasımlarının ilerleme adına onu tarihsel bir norm gibi görmelerine borçludur. Yirminci yüzyılda bu yaşadıklarımızın "hâlâ" nasıl mümkün olduğuna şaşmak, felsefi bir bakış değildir. Bu şaşkınlık bizi, herhangi bir bilgiye de götürmez, tek bir bilgi hariç tabii: Kaynağındaki tarih anlayışının iler tutar tarafı olmadığı.

istisna olmayan olağan üstü halde ezilenlerin geleneğini sürdürmek için devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder