3. gün.O gün Tiflis'in meşhur bit pazarına gitmeye karar verdik. Askerdeyken evimize giren hırsız 3 adet laptopla birlikte benim fotoğraf makinamı da çaldığı için (lanet olası pislik :) ) bu gezi uzun süredir almak istediğim analog makinaya da aracı oldu :) Daha önceden çok duymuştum, bit pazarı sovyet zamanından kalma eşyalarla birlikte zenit makinalarında satıldığı bir yerdir diye. Gitmeden o makina alınacak diye ek bütçe yapmıştım fakat işte bulabilirmiyim, iyi bir şey olur mu tereddütlerim hep vardı.Valla ne yalan söyliyim 50 lariye bulduğum çok temiz zenit gezinin en büyük süprizi oldu diyebilirim :)
Halim'e de bir panduri alabilseydik çok iyi olacaktı fakat genelde müzik aletleri ya süs eşyası olarak satılıyor ya da çalınamayacak kadar antika, üstelik çok pahalı. Kısaca bit pazarı Tiflis'te gezilmesi gereken yerlerden biri.Gidilmişken yan tarafında bulunan park resim tablolarının ve el sanatlarının satıldığı güzel bir park uğranası.
o kadar gezip yorulduktan sonra bi yemek yiyelim dedik. mahalle arasında bar gibi bi yere oturup en ucuz birayı içip ve yemeği yedik. evet bira 1,5 lari yemekte 4 lariydi (iki kişilik). :)
akşam yine en sevdiğimiz mekan kafe kala'ya gidip müthiş caz müzik eşliğinde iştik yine biraları :)
4. gün planladığımız üzere Mtskheta'ya gitmek için yola çıktık. İlk önce metroyla Didube'ye gittik oradan matruşkayla mtskheta'ya gittik. Mtskheta hem tarihi hem de dini açıdan gürcüler için önemli bir şehir. Rivayete göre hıristiyanlık gürcüler içinde ilk burdan yayılmaya başlamış. gürcistanda yapılan ilk kilise ve manastırlar burda bulunmakta. aracınız yoksa gezmek biraz sıkıntılı yalnız.biz toplam 20 lariye 4 kişi bir taksi tutup bütün gezilecek yerleri gezmeye çalıştık. Şehir içindeki Svetitskhoveli Katedrali'ni (burası 1010 yılında yapılmış ve gürcistanın ilk kilisesi) gezdikten sonra Mtskheta'ya tepeden bakan Jvari Manastırı hem 6.yüzyıldan kalma geleneksel gürcü mimarisinin ilk örneklerinden olmasıyla hem de manzarası açısından es geçilmemesi gereken bir yer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder